2 Ekim 2011 Pazar

İğne

Yemin ediyorum yemek sitesi değil de teknoloji sitesi ya da "internette nasıl yasaklı sitelere girilir" gibi konular etrafında dönen, açık bulan bir site olsa burası dünya kadar hit alır.

Bu sitede en fazla tıklanan başlıkların

Mahkeme Kararı Terbiyecisi         183
Dr Oetker'le Cheesecake Vakti     192
Milföyden Kolay Baklava              125

olması ironik değil mi?

O değil de ben anlamıyorum, gerçi belki bizimkinin kapsamının o kadar geniş olmamasındandır, ben Dr Oetker'li tarifi yazarken utana sıkıla yazmıştım, buna da kim bakar ki diye. Duruma bak, hiç şikayetim yok gerçi :)

Sanırım burdan kolay şeyler yapmak istediğimizi çıkarabilirim. Belki daha basit pratik şeyler yapsak, özellikle çikolatalı, daha çok tıklanır.

Ay tespitime gel, sanki düzenli tarif veriyoruz da!

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kitchenaid


Hani her genç kızın rüyası zetina dikiş makinası var ya, o artık Kitchenaid mixeri olarak değişmeli bir ekşi sözlük yazarının dediği gibi.

Esse'de 4 Eylül'e kadar kampanya var, bir alana bir bedava ve buna Kitchenaid de dahil!!! Tr'de 1300'e satılan mixer şimdi 650'ye geliyor, ama tabi bir ortak bulabilirsen!

Ben bulamadım, bu da böyle bir anımdı.

http://www.esse.com.tr/ProductDetails.aspx?ProductID=21413

Edit: Ortak buldum, Esse'yi aradım, yaklaşık 4-5 şubesi ile konuştuktan sonra Kozzy Esse'yi aradım, telefondaki kız şu an ellerinde bulunmadığını fakat gelip satın alırsak geldiği zaman bize ulaştıracaklarını söyledi. Ortağa söyledim, taaa Rumeli Hisarından kalkıp geldiler, ben onlardan bi 5 dakika önce vardım, görevliye sordum, bi dakika dedi gitti içeriye, geldiği zaman bahanelerden bahane beğeniyordu, efendim yokmuş öyle bir şey ellerinde kalmamışmış. E dedim telefondaki kadın bana var kampanyadan yararlanırsınız ama sonra elinize ulaşır dedi dedim. Yok efendim bilmem kimi aramış yokmuş, yapamazlarmış.
Bir tek Suadiye Esse'deki bey yardımcı oldu, onunla kampanyanın ilk günlerinde konuştuğumuzda henüz vardı ellerinde. O gün aradığımdaysa bir tane kalmıştı ellerinde ve eğer onu satın alırsanız size bir o kadarlık hediye çeki verebiliriz dediler, o nedenle ordan yararlanamadık.

Esse'den bildiğin soğudum. Birbirlerinden haberleri yok, kampanyaya dahil mi değil mi haberleri yok, geliyorsun, yok öyle bir şey diyorlar. Zaten yedek parça desteğinde de sorun çıkarıyorlarmış. http://cafefernando.com/turkce/narli-sorbet/
Şurda okuduğum kadarıyla.

Yurt dışından alıp adaptörle kullanmak vallahi daha mantıklı. En azından daha ucuz ve türlü türlü aparatlarını alabilirsin yine daha ucuza. Burda bir de Öztiryakiler satıyormuş. Onlarınkinin fiyatını sordum, Cengiz Bey'le görüştüm 610 Euro'ymuş fiyatı, %35 iskontoyla 396.5 Euroya satıyoruz ve evinize kargoluyoruz dedi. Tek sorun beyaz satmaları. (Endüstriyel satış yaptıkları içinmiş) Şu an fiyatı 987'ye geliyor. Düşün yani Esse maksimum indirim yaptığında en son 899'a satmıştı. Hem pahalı hem de 3-5 tane getiriyorlar. Ay çok kızgınım.

Esse benden sınıfta kaldı. Bana verdiği tek ders, bir daha telefondakinin adını almakla kalmayıp ses kaydını açmak gibi paranoyak bir hareket oldu.

Ne biçim Türkiye distribütörüyse.

1 Mayıs 2011 Pazar

Çok Çikolatalı Kurabiye

Ayh, uzun zamandır gelmeyen tatlı yapma aşkı bugün geldi. Ben her post için böyle bekleyeceksem işim var. Geçenlerde Yunkabu adlı blogu gezerken çikolatalı macaron tarifi görüp bunu deneyeyim demiştim. Bugün o amaçla girdim ama çikolatalı kurabiye tarifi buldum, bir deneyeyim dedim. Bizim patron da çok seviyor çikolatayı, güzel olursa hem işe götürürüm, hem de bloga koyarım dedim. Böyle diyorum çünkü geçtiğimiz hafta bir denemem kötü sonuçlandı. Tabi kardeşim onu da lüpledi ama:)

Geçen hafta Eti Cim Tart aşkım tuttu yine, arada geliyorlar bana böyle. Çileklisini çok severdim, ısıtıp yeme şekli de vardı. Lakin internette aratınca sadece sanı duyuluyor. O kadar ki görüntüsü bile yok. Böyle aratırken aratırken meğer Pop Tarts denen bir tatlının taklidiymiş onu öğrendim. Bir Pop Tarts tarifi denedim, pek hoşuma gitmedi, kurabiyesi çok dağılıyordu, marmelatı da soğuyunca sertleşmişti. Bir ara yine deneyeceğim.

Şimdi gelelim bolll çikolatalı kurabiyemize,

  • 1/4 Su bardağı yumuşak tereyağı
  • 1/4 Su bardağı sıvı yağ
  • 1/2 Su bardağı esmer şeker
  • 1/4 Su bardağı şeker
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı vanilya (benim evde vardı aktardan alınmı, bugün bulamadım Dr Oetkerin şekerli vanilinini kullandım)
  • 1 Su bardağı un
  • 1/4 Su bardağı kakao
  • 1/2 Tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 Çimdik tuz
  • 1/2 Su bardağı küçük parçalanmış bitter çikolata veya bitter damla çikolata


  1. Tereyağını cıvık bir hale getirene kadar 20 saniye kadar çatalla veya blenderla çırpın. Üzerine sıvı yağı, şekerleri yumurta ve vanilyayı ilave edin.
  2. Başka bir kapta kuru malzemeleri, yani un, kakao, tuz, kabartma tozunu karıştırıp, yumurtalı karışıma ekleyin.
  3. Çikolata parçalarını ilave edin.
  4. Yağlı kağıt üzerine tatlı kaşıkları yardımıyla ufak ufak parçaları yan yana dizin.
175 dereceye ısıtılmış fırına kurabiyeleri verin. Çok değil 10-12 dakikada hemen alın. Yunkabu'nun sitesinde de özellikle belirtilmiş 12 dakikadan fazla tutarsanız ve taş gibi olursa karışmam demiş:)

Ben de 10 dakika sonra fırından aldım. Bir kaseden bir tepsi çıktı, şu an sanırım 7 - 8 tane kaldı:) Çok güzel olmuş yeaaa. Çok tavsiye ederim, obçim:p.


18 Nisan 2011 Pazartesi

Zamane Şefleri Yarışması - 2

Hey Evribadi!
Ay sonunda klavyenin tuşlarına basabildim blog için. Nedendir bilmiyorum kesilmiştim bikaç zamandır. Halbuki nerdeyse bir aydır Zamane Şefleri'ni yazacağım:) Elimde yeni tarif yok fakat bu durumu paylaşmam lazım artık.

Sanırım 23 Marttı, finalistler açıklandı, aralarında yokum tabi. Hiç hayal kırıklığına bile uğramadım. Üzerinde durmadım, final ne zaman zaten bilmiyordum ama annem benden meraklıydı. "Aman şu sınavın tarihi finale denk gelirse nasıl gideceksin, bu olursa napacaksın nasıl olacak" vs. Unuttum gitti, aradan 2 gün geçti, Cuma akşamı 8.20'ydi maillerime baktım telefondan, minnacık ekranında sadece konu kısmı gözüken bir mail: "Tebrikler! Zamane Şefleri yarışması finalistlerinden oldunuz" mu ne yazıyor. Hala heyecan kıpırtısı bile yok, "lan nasıl olcek o iş öyle kafaları karışmış bunların" diyerek açtım. Bu esnada da banyodayım:) "Finalistlerden biri özel sebeplerden dolayı katılamayacağını bildirmiştir. Puan sıralamasına göre 4. sizsiniz, final yarın saat 10'da. Bize katılıp katılamayacağınızı acil haber verir misiniz?"

O sırada kardeşim geldi, biz böyle dan dun gireriz birbirimizin banyosuna heh heh. Ona anlatırken kahkahalarım heyecanım bir yumak olmuştu, o kadar ki Merve "Abla iyi misin" dedi. Halbuki nasıl iyi olaydım! Saat 20.30 olmuş yarışma ertesi gün Nişantaşı'nda ve saat 10'da! Bizim evde ne çilek var ne muz. Ne keki hazır ne kreması. Katılmak istiyorum fakat şartlar imkansız olduğunu gösteriyor. Bu arada kardeşimin cebi çaldı, paldır küldür bana uzattı telefonu "Seni istiyorlar"diye. Sağolsunlar 11-12 gibi gelme esnekliği tanıdılar bana. Acil cevap dediler, annemlere soramadan evet dedim. Ne de olsa lojistik ve finansal destek onlardan olacaktı:)

Hemen keki yaptım, o pişerken kremasını hazırladım. Annemlere anlattım, babam söyleniyor "Bu kadar geç haber mi verilir" diye, beni çileklerin telaşı sarmış. Annem nasıl yetişecek diyor. Bir hengamedir gidiyor. 
21.30du market kapanmak üzereyken çilek ve muz aldığımda. 12'yi geçiyordu uyuduğumda. 

Sabah hazırlandım, pastaları koyduk kapaklı bir borcama yola düştük. Yerini bilmeyiz, Nişantaşı ful trafik, pastalar zangırdamaktan eğiliyor, imdat! 

Öyle dışarı bakarken camdan "Aaa burası işte burası" dedim, ışıklarda yolun ortasında indik pıt pıt koştuk girdik. "Aee ne güzel yer burası vaooov" oldum böyle:p

Bizi uzun etrafı yarışmacı ve görevlilerle dolu bir masaya aldılar. Allam o ne şeker insanlardı hepsi gencecik benden küçük kız vardı yea! Görevlilerden bahsediyorum yani:) Sanırım yarışmacılardan en küçüğü bendim, bi kız daha vardı onunla hiç konuşamadım bilmiyorum. Yarışmayı düzenleyen tayfa ya da firma çok gençti. Zaten firmanın yaş ortalaması 28miş düşün. Kızlar bıcır bıcır, güler yüzlü, güzel, şık aeee içim açıldı yea beyle:)

Macaron yedim ilk kez. Kendisini almaya cesaret edemiyorum çünkü acıbadem kurabiyesi midir nedir pek sevmem onu (Aaaa nasıl bir tatlıyı sevmedim hayret ettim). Yediğim güzeldi ama beğendim. Bir sürü ikramlar, çaylar kahveler meyve suları, börekler, kurabiyeler vs. Tabi sor bir şey yiyebildin mi? Midemi düşünecek halim yoktu açıkçası (Tekrar hayretlerimiz şaşırıyor). Yarışmacılardan Selin Kıpırdı ile çok sohbet ettik. Gencecik bir diş hekimi, "Selin'in Suflesi" tatlısıyla katılmıştı, tadamadım ama birinci olduğuna göre eminim çok güzeldir, Zamane Kahvesi'ne gidip tatmayı düşünüyorum:)

Sıra geldi sunuma, bizi mutfağa aldılar, ilk kez bir restoranın ya da cafenin mutfağına girdim. Huhahah çok hoş yea:p Çok komiktik ama Selinle ben birbirimize bakıyoruz pastalara bakıyoruz "nasıl sunucaz bunları napcaz" diye, ben aldım koydum ince uzun bir dikdörtgen tabağa bekliyorum öyle, napsam ya tabağın yarısı boş oldu napılır ki diye bakıyorum. Sonra mutfağın şefi geldi sanırım. Ay bi yardım etti bi yardım etti sağolsun, gerçi yardıma giriş cümlesi biraz üüü etti beni de ama:p "hımm, pastayı kütük gibi koymuşsun tabağa biraz süslesene." Hala bakıyorum ha "Napsam ki üeeğ" diye. Çikolata sosu var mı dedim, getirdiler hemen. Baktı ki ben çikolata sosu pasta tabağı ve şefin yüzü arasında bakışlar atıyorum, aldı hemen bir tabağı şef bana bikaç şekil gösterdi, bak böyle çiz, şöyle yap falan diye. Ondan öğrendiğimle bir tabak hazırladım ben de, meyvelerle de süsledim. Aaa güzel oldu sanki?


Çıktık sunduk, Ece Vahapoğlu benimkinin resmini çekti çok hoşuma gitti:) "Ay ben bunun resmini çekicem" dedi:) Bu arada jüride Rahşan Gülşan, Gamze Bursa diye bir yemek stilisti ve adını hatırlayamadığım sanırım milli şef veya aşçı, Pelit'in de aşçısı sanırım bir bey vardı. 

Velhasıl kelam bizden sonra hemen açıklandı sonuçlar. 3. oldum tatlı kategorisinde. Yani fena değil ya, iyi yani:) Selin 1. oldu burdan bir kez daha tebrik ederim onu:) 2. ise hindistancevizli bir pastaydı. O da güzeldi ne yalan diyim:)

Yemeklerde ise sağlıklımutfak adresine sahip Hilal Hanım 1. oldu. Ay çok güldüm o kadına, çünkü çıkarken görevli kızlar hep beraber yemek yiyelim diyince, Hilal Hanım "Benim yetişmem gereken bi yarışmam daha var" dedi:))) Kadının tüm yemekleri ödüllü nerdeyse:) Helal olsun valla.

Ben yemekleri görmedim onlar sunulurken biz mutfaktaydık çünkü, fakat mercimek yatağında bi makarna vardı ki sunumu şahaneydi. Tadı da eminim güzeldir. 3. ise tavuklu mantarlı soteydi sanırım.


Ama hediyeleri çok sevdik, bir kovboy şapkasıyla mutfak önlüğü:) Bayıldım her şeye. Çok güzel bir deneyim ve çok güzel bir organizasyondu.

Ama bence bana performans özel ödülü vermelilerdi! Hahahah o kadar koşturdum ayol ya çilekleri bulamasaydım hı? hı? :P 

Bu arada özel sebepleri dolayısıyla katılamayan yarışmacının yakını rahatsızlanmış. Geçmiş olsun umarım iyileşmiştir, ama bunu bilmeden önce bayağı heleloy olmuştum. Öğrenince insan suçluluk hissediyor tabi:p 

Bu sefer tarifsiz kapatıyoruz bir yazıyı sevgili yemek severler. Muah hepücüğünüze.

16 Nisan 2011 Cumartesi

çikolata soslu ıslak kek

uzun bir aradan sonra tekrar merhaba:) dayımın terfisini kutlamak için ona çok sevdiği ıslak keki yapmaya karar verdim. yaptığım yemeklerde en çok olumsuz eleştirileri ondan aldığım için yapacağım kekin lezzeti kusursuz olmalıydı. nitekim onun için hazırladığım yemeklerin ardından kekten de memnun kaldı:) tarifim şöyle:

2 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yemek kaşığı yumuşak margarin
4 yemek kaşığı kakao
7 yemek kaşığı un (boza kıvamında olması gerek hamurun 8 kaşık da olabilir bu)
1 paket kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin

sosu için

1 paket bitter çikolata (80gr)
yaklaşık yarım paket krema

süslemek için

yarım adet muz



yumurta ve şekeri iyice çırpın. üzerine sütü(oda sıcaklığında olsun), vanilini, margarini ve sıvı yağı ekleyip çırpın. ardından kakaoyu ekleyip şöyle bir karıştırın. bu malzemeden bir su bardağı kadar ayırın. geri kalan malzemeye unu ve kabartma tozunu da ekleyip çırpın.  yağlanmış kalıba döküp 180 derecede yaklaşık 35 dakika pişirin. kekin pişip pişmediğini bir bıçak veya kürdan batırıp anlayabilirsiniz. eğer hamur yapışmışsa pişmemiş demektir. tertemiz çıkıyorsa kekin içi pişmiştir.
kekin pişmesine yakın bir kaba kremayı döküp yavaş yavaş ısıtın. krema kaynamaya başladığı an içine çikolata parçalarını atıp ocaktan alın ve hızlıca, çikolatalar eriyene dek karıştırın. ben burda renginin daha da koyu olması için bir yemek kaşığı kakao ekledim.
keki fırından çıkardıktan bir kaç dakika sonra ayırdığımız su bardağındaki malzemeyi dökün. ince bir bıçağı yer yer keke batırıp çıkartın ki bu malzeme kekin içine de geçsin. muzu kesip üzerine istediğiniz gibi dizin. şöyle görünüyor:



daha sonra çikolata ve kremadan oluşan sosu da dökün. son hali de budur. afiyet olsun efenim.